MUSTAFA KEMAL'İN HAYATI
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türk devriminin yaratıcısı ve uygulayıcısı Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1881’de Selanik’te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi annesi Hacı Sofu ailesinden Feyzullah Ağanın kızı Zübeyde Hanımdı.Küçük yaşta babasını kaybeden Mustafa’yı zeki ve büyük bir Türk kadını olan Zübeyde Hanım yetiştirdi.İlk öğrenimini Selanik’te Şemsi Efendi İlköğretim okulunda yaptı.Babasının ölümünden sonra annesiyle beraber köyde yaşayan dayısının yanına yerleşti. Orada köy hayatı yaşamak zorunda kaldı.Annesi okul hayatında uzak kalmasına üzülüyordu.Bu nedenle onu teyzesinin yanında eğitime devam etmesi için Selanik’e yolladı.Okulda bir arkadaşıyla kavga etmesi üzerine Kaymak Hafız adındaki hocası vücudundan kan gelinceye kadar dövmüş, babaannesi de onu okuldan almıştı.
Komşuları Binbaşı Kadri Bey’in oğlu Askeri Rüştiyesine gidiyordu. Giydiği kıyafet Mustafa Kemal’i çok özendiriyordu Subayları gördükçe onlara imreniyor onlar gibi Rüştiyeye gitmek istiyordu.Annesi askerlikten koktuğu için askeri okula gitmesini istemiyordu.Bunun üzerine annesinden gizli olarak Rüştiyeye giderek sınavı verdi.Mustafa bu okulda en çok matematik dersiyle uğraşıyor ve çok başarılı oluyordu.Öğretmeninin adı da Mustafa’ydı ve küçük Mustafa’ya senin adın Mustafa benim de bu böyle olmaz.Bundan böyle senin ki Mustafa Kemal olsun diyor.Bundan sonra küçük Mustafa, Mustafa Kemal oluyordu.Matematik dersleri Mustafa Kemal’e çok kolay geliyordu.Hatta bu dalda müzakereci olup ders bile anlatıyordu.Fakat Fransızca’da geriydi.Fransızca hocası Mustafa Kemal ile ilgileniyor acı uyarılarda bulunuyordu.Bu uyarılardan rahatsız olan Mustafa Kemal ilk tatilde Selanik’e geldiğinde Fransız Frerler okuluna devam ederek idadideki derslerinden daha ileri derecede Fransızca öğrendi.
Manastır Askeri idadisinde iken şair Ömer Naci ile tanıştı.Ömer Naci o sıralar şiir yazmaktaydı.Mustafa Kemal’den okuyacak bir kitap istemiş getirdiği kitapların hiç birini beğenmemişti.Buna alınan Mustafa Kemal Şiir ve Edebiyata yönelmiş eserler vermeye başlamıştı.Türkçe öğretmeninin ‘Şiir seni askerlikten uzaklaştırır.’Uyarısıyla bu isteği içinde kalmış ve bu merakı Tarih’e yönelmiştir.Napolyon’u çok beğeniyor ve örnek alıyordu.Manastır Askeri idadisini bitirdikten sonra harp okulunun piyade bölümüne girdi.Harp okulunu da bitirince Erkan-ı Harbiye’ye girdi.Burada arkadaşlarıyla siyasi fikirlerini anlatmak amacıyla el yazısı bir dergi çıkarmaya başlamıştı.Bir gün veteriner dersliğinde gazete faaliyetleriyle meşgul olurken suçüstü yakalanmıştı.Müfettiş İsmail Paşa sınıfı basarak dersten başka şeylerle uğraştıkları gerekçesiyle tutuklama emri vermiş, okul müdürünün araya girmesiyle izinsizlik cezasıyla yet inilmesine karar verilmişti.Mustafa Kemal 11 Ocak 1905’te Harp Akademisini Kurmay Yüzbaşı olarak 320 kişilik piyade sınıfının 20. likle bitirmiş,kurmaylık hakkı kazanan 13 subay arasına girmişti. İstanbul’da kaldığı sürede arkadaşlarından biri adına tuttukları apartman dairesinde ara sıra toplanıp memleket meselelerini konuşuyorlardı.Aralarına giren bir ajanın bunları ihbar etmesiyle birkaç arkadaşın ve Mustafa Kemal tutuklanmıştı.Birkaç arkadaşı itirafta bulunmuş bir müddet tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılmışlardı.Bir süre sonra Hap Akademisini bitirenleri Genelkurmaydan çağırdılar.Mustafa Kemal’in arkadaşlarıyla arasında bir örgüt olduğu düşüncesiyle Şamdaki 30.Süvari Alayına staja gönderdiler.Bu bir nevi sürgündü. Mustafa Kemal’in staj gördüğü alayın komutanı Lütfi Bey idi.Bu komutanla Dürzü ayaklanması sırasında ahbap olmuştu.Lütfi Bey onu diğer arkadaşlarıyla da tanıştırdı.Bunlar 2. Abdülhamit yönetimine karşı bir örgüt kurmak istemiş fakat başaramamışlardır. |